K vitamini, kanın pıhtılaşmasında, kemik metabolizmasında ve kan kalsiyum seviyelerini düzenlemede rol oynayan, yağda çözünen vitamin bir vitamindir.
İnsan vücudu, kan pıhtılaşması ve kemik metabolizmasında önemli olan bir protein olan protrombin üretimi için K vitaminine ihtiyaç duyar. Kan sulandıran ilaçları kullanan kişiler, bir doktora danışmadan önce K vitamini takviyesi kullanmaya başlamamalıdır.
K vitamini eksikliği nadirdir, fakat, ciddi vakalarda, kan pıhtılaşma süresini artırabilir ve aşırı kan kaybına yol açabilir.
K1 vitamini veya filokinon bitkilerden elde edilir. En yaygın tüketilen K vitamini türüdür. Daha az yaygın olan diğer bir K vitamini kaynağı, hayvansal ve fermente gıdalarda bulunan K2 vitamini veya menakinondur.
K1 vitamini olarak da bilinen phylloquinone bitkilerde bulunur. Bu vitamini tükettiğinizde, kalın bağırsaklarımızdaki bakteriler K1 vitamini depolama formu olan K2 vitaminine dönüştürür. İnce bağırsakta emilir ve yağ dokusunda ve karaciğerde depolanır.
İnsan vücudu K vitamini olmadan, kan pıhtılaşması ve kemik metabolizması için gerekli olan protrombini üretemez.
Çoğu kişi K vitamini eksikliği riski altında değildir. K vitamini eksikliğinin yeni doğanları veya kısa bağırsak sendromu, kistik fibrozis, çölyak hastalığı veya ülseratif kolit gibi malapsorpsiyon problemi olan kişileri etkilemesi daha muhtemeldir.
Yeni doğan bebekler ölüme yol açabilecek kadar ciddi bir durum olan beyin kanamasından korunmak için K vitamini alırlar.
Yaşınıza ve cinsiyetinize bağlı olarak günlük önerilen K vitamini tüketim miktarınız değişebilir. 19 yaşından büyük kadınlar günlük 90 mikrogram ve erkekler 120 mikrogram K vitamini tüketmelidir.
K vitamininin vücuda birçok faydası vardır.
Düşük K vitamini alımı ile osteoporoz arasında bir korelasyon olduğu görülmektedir.
Birçok araştırma K vitamininin kemiklerin güçlü kalmasına, kemik yoğunluğunun artmasına ve kırık riskinin azalmasına neden olduğunu gözlemlemiştir. Fakat, bu iddiaları doğrulanması için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Kandaki K vitamini seviyesinin artmasının, ileri yaştaki kişilerde epizodik hafızayı geliştirebileceği düşünülmektedir.
70 yaşının üzerindeki sağlıklı kişiler ile yapılan bir araştırmada, K1 vitamini seviyesi en yüksek kişilerin en yüksek sözel ve epizodik hafıza performansına sahip olduğu keşfedildi.
K vitamini, minerallerin arterlerde biriktiği mineralizasyonu önleyerek kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir. Bu, kalbin vücutta rahatça kan pompalamasına yardımcı olur.
Mineralizasyon yaşla birlikte doğal olarak ortaya çıkar ve kalp hastalığı riskini artıran faktörlerden biridir. Ayrıca, yeterli K vitamini tüketmenin inme riskini de azalttığı da gözlemlenmiştir.
Lahana ve İsviçre pazı gibi yapraklı yeşil sebzeler yüksek miktarlarda K1 vitamini içerir. Diğer K1 vitamini kaynakları arasında bitkisel yağlar ve bazı meyveler bulunur.
Menanoquines veya K2 bakımından zengin yiyecekler arasında arasında et, süt ürünleri, yumurta ve fermente soya fasulyesinden yapılan Japon yiyeceği "natto" bulunur.
K vitamini içeren besin kaynaklarına dair bazı örnekler:
- 10 dal maydanoz 90 mikrogram K vitamini içerir
- 85 gramlık bir porsiyon natto 850 mcg K vitamini içerir
- Bir bardak çiğ ıspanak 145 mcg K vitamini içerir
- 1 çorba kaşığı soya yağı 25 mcg K vitamini içerir
- Yarım bardaklık bir porsiyon üzüm 11 mcg K vitamini içerir
- Haşlanmış yumurta 4 mcg K vitamini içerir
K vitamini için tolere edilebilir bir üst limit belirlenmemiştir. Toksisite nadirdir ve K vitamini içeren yiyecekleri tüketerek zehirlenmek olası değildir.
Fakat herhangi bir besin takviyesini kullanmak toksisiteye yol açabilir.
Kan sulandırıcı ilaçlar, antikovülsanlar, antibiyotikler, kolesterol düşürücü ilaçlar ve kilo verme ilaçları da dâhil olmak üzere çeşitli yaygın ilaçlar K vitamini ile etkileşime girebilir.
Kan sulandırıcı ilaçlar: Kan sulandırıcı ilaçlar beyne veya kalbe kan akışını engelleyebilecek zararlı kan pıhtılarını önlemek için kullanılır. K vitamininin pıhtılaştırma kabiliyetini azaltarak veya geciktirerek çalışırlar. K vitamini alımının aniden artması veya azalması bu ilacın etkilerini engelleyebilir. K vitamini alımınızı düzenli tutarak bu sorunları engelleyebilirsiniz.
Antikovülsanlar: Antikovülsanlar hamilelik sırasında veya emzirirken alınırsa, fetüste veya yeni doğanda K vitamini eksikliği riskini artırabilir.
Kolesterol düşürücü ilaçlar: Bu tür ilaçlar yağ emilimine müdahale ederler. Yağ, K vitamininin emilimi için gereklidir, bu nedenle bu tür ilaçları kullanan kişilerin K vitamini eksikliği riski daha yüksek olabilir.
Bu ilaçlardan herhangi birini kullanan kimseler K vitamini hakkında doktora danışmalıdırlar.
Vücudunuzun yeterli vitamin ve minerallere sahip olduğundan emin olmanın en iyi yolu birçok meyve ve sebze içeren dengeli bir beslenme düzenidir. Besin takviyeleri sadece vitamin ve mineral yetersizliği durumunda doktor gözetiminde kullanılmalıdır.